Gümüşhane'nin köklü doğal zenginliklerine yeniden hayat verme çabası, emekli bir imamın azmiyle bir adım öteye taşındı. Hüsamettin Atay, yurt dışında uzun yıllar çalıştıktan sonra memleketine dönerek, doğa ve çevreye olan duyarlılığını ağaç dikerek gösterdi. Hüsamettin Atay, kendi imkanlarıyla hayata geçirdiği bu proje ile birlikte çevresindekilere örnek olmayı başardı.
Ağaç dikimi, yalnızca çevre sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda biyoçeşitliliğin artırılmasına, iklim değişikliğiyle mücadelenin güçlenmesine ve toprak erozyonunun önlenmesine de katkı sağlar. Atay’ın köyüne diktiği 50 bin ağaç, bölgenin ekosistemine büyük katkı sunacak. Ayrıca, yerleşim alanlarının ağaçlandırılması, insanların doğayla olan ilişkisini güçlendirirken, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam alanı bırakma fırsatı tanır. Gümüşhane’nin yeşil alanlarının zenginleşmesi, hem yerel hem de ulusal düzeyde doğa severler için önemli bir adım olarak öne çıkmaktadır.
Hüsamettin Atay, emekli olduktan sonra kendi köyünde bahar aylarında ağaç dikmeye karar verdi. İlk başta hayal gibi görünen bu projeyi hayata geçirmek için köylülerle iletişime geçti. Onların da desteklerini alarak çalışmalara başlayan Atay, 50 bin fidanlık büyük bir plan yaptı. Yıllar içinde elde ettiği birikimlerini bu projeye aktaran imam, ağaç seçiminden, dikim tekniğine kadar her aşamada titizlikle çalıştı.
Özellikle yerel tohumları kullanmayı tercih eden Atay, bu sayede Gümüşhane’nin doğal yapısına uygun türlerin artmasını sağladı. Projesinin başından itibaren karşılaştığı zorlukları ise azimle aşmayı başardı. Yağmur, çamur, güneş demeden her gün fidanlarının bakımını yaptı ve köylülerden de destek alarak, bu büyük projenin hayata geçmesini sağladı.
Bölgedeki diğer yaşlılar ve gençler de Atay’ın azminden etkilenerek kendi ağaç dikme çabalarına katkı sundular. Atay’ın projesi, kısa sürede sadece köy içinde değil, çevre mahallelerde de örnek bir davranış haline geldi. Hüsamettin Atay, “Bu ağaçları dikmek bir sorumluluktu; doğaya karşı olan borcumuzu ödüyoruz,” ifadeleriyle bu sürecin önemini vurguladı.
Atay’ın projesi, sadece ağaç dikmekle kalmayıp aynı zamanda köyde bir dizi etkinliğin de önünü açtı. Yerel halk, ağaç dikim etkinlikleri düzenleyerek hem eğlendi hem de bu önemli sorumluluğa ortak olduklarını hissetti. Çocuklar, gençler ve yaşlılar, birlikte bu projeye katkıda bulunarak hem ekip çalışması deneyimi yaşadılar, hem de doğa sevgisini pekiştirdiler.
Bu çabalar sonucunda, Gümüşhane'nin doğal çevresinin korunması ve zenginleşmesi adına önemli bir adım atılmış oldu. Hüsamettin Atay gibi bireylerin, takdirle karşılanan bu eylemleri, doğa koruma konusunda toplumsal bilincin artmasına önemli bir katkı sunuyor.
Sonuç olarak, Hüsamettin Atay’ın hikayesi, doğanın korunması için bireysel çabaların ne denli etkili olabileceğini gösteriyor. Gümüşhane’nin dağlık ve ormanlık alanları, artık 50 bin yeni fidanla canlanacak. Atay’ın bu projesi, sadece Gümüşhane’deki değil, tüm ülke genelindeki gönüllülük çalışmalarına da ilham kaynağı olmayı sürdürecek gibi görünüyor. Doğa ile barışık bir yaşam sürmek, bireylerin sorumluluğundadır ve Hüsamettin Atay, bu sorumluluğu başarıyla üstlenmiş bir örnek olarak hafızalarda kalacaktır.