Son günlerde artan sahte medyum dolandırıcılıkları, toplumda büyük bir paniğe yol açmaya başladı. Gerçek bir medyumun kapıyı çaldığı izlenimi yaratarak insanları tuzağa düşüren bu sahtekarlar, müşterilerinin hayallerini ve umutlarını sömürmekte oldukça başarılılar. Bu bağlamda, bir sahte medyumun evlerin kapılarına dayanarak "Üzerinde büyü var!" iddiasında bulunarak insanları korkutması, özellikle yaşlı bireyler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Peki, bu dolandırıcılık yöntemleri nasıl işliyor ve vatandaşlar kendilerini nasıl koruyabilir?
Sahte medyumlar, genellikle kurbanlarına çeşitli tekniklerle yaklaşmayı tercih etmektedirler. İlk aşamada, ruhsal bir rahatsızlık veya "büyü" olduğunu düşündükleri durumlarda, mağdurlarına kendilerini çaresiz hissettirirler. Çok sık olarak, tanınmayan bir kişinin ya da sahte medyumun "doğal yeteneği" olduğunu iddia ederek, kişinin ruhsal dünyasına dair yalanlar uydururlar. Örneğin, "Sizin için özel bir büyü yaptım" veya "Eğer bu durumu tersine çevirmek istiyorsanız, bu kadar para ödemeniz gerekiyor" şeklindeki iddialarla maddi kazanç sağlamak için çabalarlar.
Ayrıca, sahte medyumlar, kendilerini sosyal medya ve internet platformlarında da tanıtarak geniş bir müşteri kitlesine ulaşabilmektedirler. Özellikle genç kuşaklar, internetin sağladığı kolaylıklarla bilinçsizce bu dolandırıcılık yöntemlerine kapılmaktadırlar. Kullanılan SEO uyumlu içerikler ve etkileyici görseller, bu sahtekarların daha da güçlenmesine ve dolandırıcılık faaliyetlerini artırarak sürdürmelerine olanak tanır.
Günümüzde sahte medyumların dolandırıcılığından korunmanın en etkili yolu, dikkatli ve bilinçli olmaktır. Öncelikle, bir medyum konusunda karar vermeden önce detaylı bir araştırma yapılmalıdır. İnternette bulunan yorumlar, değerlendirmeler ve öneriler, kişisel deneyimleri yansıtarak daha iyi bir karar vermenizi sağlarken, tanımadığınız kişiler hakkında kesin bir karar vermeden önce güvenilir kaynaklardan bilgi almak önemlidir. Unutmayın, gerçek bir medyum, kişilerin kötü durumlarına hitap etmez ve vatandaşları korkutmaz.
Ayrıca, ikna edici bir odada oturan medyumlar, göz teması kurmak ve insanları rahatsız edecek bir yaklaşım sergilemekten kaçınmalıdırlar. Sahte medyumların teklifleri genellikle rasyonel bir temel olmadan yapıldığından, bu tür durumlarda hemen geri adım atılması gerekir. Sahtekarların her seferinde "özel" çözümler sunması ve anlık kararlarla buna yönlendirmesi, bir dolandırıcılık teşebbüsü olduğunu gösterir.
Son olarak, açık ve net bir şekilde belirtmek gerekir ki, büyü ve benzeri ruhsal uygulamaların bilime dayanan bir alt yapısı yoktur. Bu tür alanlardaki dolandırıcılık yöntemleri, genellikle insanların korku, umutsuzluk ve çaresizlik duygularını kullanarak geliştirilmektedir. Bu tip dolandırıcılara kapılmamak için, hemen her fırsatta toplumsal farkındalık kampanyalarına destek verilmesi ve insanlara bu tehlikeler hakkında bilgi verilmesi büyük önem taşımaktadır.
Bugüne kadar birçok insan, bu tür dolandırıcılık yöntemlerinin kurbanı oldu. Bugün, medyum gibi görünen sahtekarların oyunlarına gelmemek ve kendi hayal dünyamızda gerçekliği korumak bizlerin elindedir. Bunu sağlamak içinse, bilinçli, dikkatli ve sorumlu davranmak gerekmektedir. Sahte medyum dolandırıcılığına karşı aşinalık kazandıkça, toplumsal dayanışma ve bilinçlenme artacak, bu tür suçların önüne geçilmesi daha da mümkün olacaktır.