Üniversite öğrencisi Helin, bir süre önce sosyal medyada kaybolduğuna dair birçok spekülasyonun ortasında yer aldı. Genç kızın ailesi, Helin’in bir gün aniden evden ayrıldığını ve bir daha onu göremediklerini duyurdu. Her ne kadar yerel güvenlik birimleri durumu incelemeye aldıysa da, Helin’in kaybolması olayının ardından attığı son mesaj, ailenin ve arkadaşlarının yüreğini dağladı.
Helin’in kaybolmadan önce attığı son mesaj, birçok kişi tarafından merakla bekleniyordu. Arkadaşlarına "Bu akşam biraz yalnız kalmak istiyorum” yazan Helin, aslında son zamanlarda hissettiği kaygıları ve içsel sıkıntıları dile getirmişti. Mesajından bir gün sonra kaybolmuş olması, onun yaşadığı duygusal çalkantıların ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Mesajının arka planında yatan sorunların neler olduğu ise hala belirsizliğini koruyor.
Helin’in annesi, kızının kaybolduğuna dair yapılan bu açıklamanın ardından gözyaşları içinde basın toplantısı düzenledi. "Helin’in hayatında bazı zorluklar vardı. Onu çok seviyoruz ve onu bulmak için elimizden geleni yapacağız” diyerek duygusal anlar yaşadı. Helin’in arkadaşları da, "Onun ne kadar zeki ve hayat dolu bir insan olduğunu biliyoruz. Bu durum, herkes üzerinde derin bir etki bıraktı” dedi.
Helin’in ailesi, sosyal medyada da büyük bir destek gördü. Birçok kişi, 'Helin'i Bulalım' hashtagsi ile durumun farkındalığını artırmaya çalıştı. Sosyal medya ünlüleri de bu kampanyaya destek vererek, genç kızın kaybolmasının toplumsal bir duyarlılık meselesi olduğunun altını çizdi. Kaybolan bir gencin arayışı, sadece ailesinin değil, tüm toplumun ortak bir sorunu haline gelmiş durumda. Helin’in hastalıklı bir ruh hali içinde olduğunu düşünen uzmanlar, gençlerin giderek artan yalnızlık hissinin toplumsal bir sorun olduğunu belirtiyorlar.
Helin’in son mesajının ardından, birçok genç, sosyal medyada 'sosyalleşme ve iletişim' konularında farkındalığın artırılması gerektiğini belirtiyor. Böylece toplumda birliği sağlamanın ve benzer sorunların yaşanmasının önüne geçmenin yollarını arıyorlar. Üniversitelerdeki kaynakların yetersizliği, gençlerin düşkün hissetmesine sebep oluyormuş gibi görünüyor. Uzmanlar, gençlerin yalnızlık hissini aşmaları için sosyal hizmet ve psikolojik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Helin'in akıbeti hakkında bilgi sahibi olan herkes, genç kızın bulunmasını bekliyor ama yaşanan sürecin kendisi, ailelerin ve gençlerin yaşadığı ruhsal zorlukları da gözler önüne seriyor. Bu olayın ardından, gençlerin ruh sağlıkları sorunu üzerine toplumda daha fazla tartışma yapılması gerektiği ön plana çıkıyor.
Bu süreçte Helin’in bulunması için yürütülen çalışmalara, aile ve arkadaş çevresinin yanı sıra gönüllü birçok insan da katıldılar. "Bir insanı yalnızca kaybolduğunda hatırlamak yerine, onunla iletişimde kalmalıyız. Herhangi bir kayıptan sonra yaşanan üzüntünün yalnızca aileyle sınırlı kalması, kamusal bir sorumluluktur” diyen psikologlar, toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çekiyorlar.
Son olarak, Helin’in bulunması adına yapılan çabaların bir an evvel sonuç vermesi en büyük temennimiz. Helin’in hayatına kavuşması için gereken adımların atılmadığı her gün, toplum olarak yaşadığımız bir kayıp anlamına geliyor. Gelişmeleri takip etmeye ve sosyal medyada konunun duyarlılığını artırmaya devam edelim.