Yükseköğretim Kurumları Yurtları (KYK) tarafından duyurulan yeni yurt ücretleri, üniversite öğrencilerinin bütçelerini sarsacak seviyede artışlar içeriyor. Öğrenciler, eğitim hayatları süresince hem öğrenim ücretleri hem de barınma giderleri ile zorlu bir mücadele vermekte. Özellikle son yıllarda kamusal barınma için yapılan zamlar, gündemi meşgul eden başlıca konulardan biri haline geldi. Eğitimde fırsat eşitliği amacıyla sunulan yerleşke olanakları, bütçeleri sıkışan öğrenciler için büyük önem taşıyor. Peki, son zamlar ne anlama geliyor? Öğrenciler nasıl bir yol izleyecek?
KYK yurtlarında yapılan zamlar, özellikle büyük şehirlerdeki üniversite öğrencilerini yakından etkiliyor. Örneğin, İstanbul’da yurt ücretleri yüzde 30 gibi büyük bir artışla 750 TL’den 975 TL’ye çıkarıldı. Bu durum, öğrencilerin barınma giderlerini ciddi bir şekilde etkilemekte. Diğer şehirlerde de benzer artışların yaşandığı, yurt ücretlerinin ortalama olarak 600 TL’den 800 TL’ye çıktığı gözlemleniyor. Her ne kadar KYK, yurtlarındaki imkanları artırma vaadiyle bu zammı gerçekleştirdiğini iddia etse de, öğrenciler hali hazırda mevcut ekonomik koşullar altında bu durumu kabul edebilmekte zorlanıyor.
Ayrıca, KYK’nın neden olduğu bu zamlar, üniversite öğrenim ücreti ve yaşam giderleri ile birleşince öğrenciler için katlanılması güç yükler doğuruyor. Öğrencilerin iş hayatında daha erken adım atmalarını gerektiren bu baskı, eğitimlerini aksatabilir düzeye ulaşıyor. Eğitim politikalarının yetersizliği, birçok öğrencinin ferah bir yaşam alanı bulmasını daha da zorlaştırıyor.
KYK yurt ücretlerinde yaşanan bu ani artış, sosyal medya platformları üzerinden geniş bir yankı buldu. Öğrenciler, kendi durumlarını paylaşarak ve tepkilerini dile getirerek hem durumun ciddiyetine dikkat çektiler hem de yetkililerden çözüm beklediklerini ifade ettiler. Birçok öğrenci, barınma giderlerinin artışının yanı sıra diğer yaşam masraflarının da yükseldiğine dikkat çekerek, devletin desteğini beklediğini belirtti. Öğrenci toplulukları, KYK yurtlarında yapılan zamların geri alınmasını talep eden kampanyalar başlattı. Bu kampanyalar aracılığıyla, hem barınma ücretleri hem de genel yaşam giderlerine yönelik politikaların gözden geçirilmesini istiyorlar.
Öğrencilerin bu zor zamanlarında yapabilecekleri birkaç öneri arasında, eğer mümkünse özel yurt veya bireysel kiralamaların değerlendirilmesi yer alabilir. Ancak, bu seçenekler daha fazla mali yük getirebilir. Dolayısıyla, sosyal yardımlardan faydalanmak, burs başvurularını artırmak ve öğrenci cooperatiflerine katılmak gibi yollaryla bütçelerini dengede tutma çabası içinde olmaları gerekir. Yaşanan bu durumu kötüye kullanarak fahiş fiyatlar talep eden kiracılara karşı da, öğrenciler birbirleriyle dayanışma içerisinde olmalı; güvenilir bilgilendirme ve ortak çözümler bulma konusunda beraber hareket etmelidir.
Sonuç olarak, KYK yurt ücretlerindeki zam, üniversite öğrencilerini zorlayan bir gerçeklik. Eğitim hayatına başlarken, öğrenciler ekonomik kaygılarla eğitimlerine devam etme mücadelesi vermekte. Bu nedenle, devletin ve ilgili kurumların bu duruma bir an önce el atması elzem hale gelmiştir. Alternatif barınma çözümleri ile birlikte, üniversiteler ve ilgili bakanlıklar, öğrencilere yönelik desteklerini artırarak bu süreci daha kolay hale getirmelidir. Aksi halde, birçok öğrencinin eğitimi, maddi yükler nedeniyle sekteye uğrayabilir. Bu noktada, KYK’nın atacağı adımlar ve öğrencilerin tepkileri, önümüzdeki günlerde şekillenecek olan durumun belirleyicisi olacaktır.